PR (Halkla İlişkiler kavramı), markaların müşterileriyle ilişki kurmak ve onların sempatisini kazanıp iyi bir imaj edinmek için, tüketiciler lehine düzenli olarak yürüttükleri faaliyetlerin tamamını kapsar. Geleneksel PR’da gazete, radyo ve televizyon gibi araçlar kullanılırken Dijital Pr çok daha geniş bir mecrada yürütülür. İnternet haber sitelerinin takip edilme oranı bütün gazetelerden fazladır. Televizyon yerine Youtube’u kullanan (mevcut televizyon programlarını bile Youtube’dan takip eden) insanların sayısı her geçen gün katlanarak artmaktadır. Hal böyle olunca PR faaliyeti yürütmek isteyen bir markanın dijital dünyayı es geçmesi düşünülemez.

Günümüzde yalnızca insanların değil, marka ve kurumların da kimliği ve kişiliği vardır. İsmi skandallara karışan bir kurum dijital dünyada itibarını kaybeder ve o kurumdan alışveriş yapmak ayıplanan bir davranışa dönüşür. Fakat sosyal sorumluluk projeleri ve yardım kampanyalarıyla ismini duyuran bir marka itibar kazanır. İnsanlar o markadan alışveriş yaptıklarında kendilerini de bu yardım kampanyalarının bir parçası gibi hissederler. Bu basit örnekleme bile dijital PR kavramının önemini gösterir nitelikte.